Bana “senin için en önemli temel değerleri yaz” deseler ve sonra “hepsinden birer birer vazgeçeceksin”…
Gelecekte İstihdam ve Yıldız Çalışanlar Kazanmak İçin Stajyer Aranıyor!
Günümüzde “yaparım, gerçekleştiririm”lerden çok “yaptım, gerçekleştirdim”ler önemli. Uzun yıllar üst düzey yöneticilik yaptım. Hem kendi iş yerlerimde, hem de danışmanlık yaptığım firmalarda her seviyede seçme ve yerleştirme gerçekleştirdim. Öğrenciyken staj yapmış, deneyim kazanmış yeni mezunların, gerçek anlamda çalışmaya başladıklarında yarattıkları olumlu farkı bizzat gözlemledim. Hem onlar, hem de kuruma katkı açısından faydasını yaşayan organizasyonları yönettim. Pek çok stajyer çalıştırdık. Çoğu kez stajyerlerimizin daha sonra firmalarımızda uzun yıllar kalarak en değerli çalışanlarımız, hatta yöneticilerimiz arasına katıldıklarına şahit oldum. Kısacası bilinçli organize edilmiş staj döneminin her iki taraf için de son derece yararlı bir süreç olduğu tartışmasız doğru. Bu ortak faydanın yaratılmasında, stajyere düşen sorumlulukların ve bakış açısının ne olması gerektiğine geçen yazımda değinmiştim. Peki ya işveren tarafı? Masanın bir de diğer tarafına bakalım.
Son yıllarda, işyerlerinde stajyer istihdam etmenin önemi daha fazla algılanıyor. Ancak, hâlâ kat edilmesi gereken çok yol olduğunu düşünüyorum. Tüm dünyada ve ülkemizde işsizlik en önemli sorunlardan biri olmasına rağmen, tepe yönetimlerin ve İK bölümlerinin en önemli konularından biri; “yetenek krizi” (talent crisis). İddialı, büyük firmaların ajandasında yetenekli gençleri bulmak, işe almak ve tutmak öncelikli maddelerden biri. Kopyalanamayacak tek rekabet avantajının insan olduğunu fark eden kurumlar, harıl harıl ışıltılı gençlerin peşinde. İşte stajyerlik, bu konuyu halledebilecek çözümlerden biri olabilecekken, ne yazık ki iş yerleri hala bu kıymetli olanak ve kaynağı etkin kullanmaktan uzak. Çoğu şirket stajyer alımına sıcak bakmıyor, hatta bu opsiyona tamamen kapalı. Bence büyük fırsat kaçırıyorlar. Bir kere staja başvuran ve bunun için çaba harcayan genç (eğer bilinçliyse ki niyetinin ne kadar ciddi olduğu kaliteli bir mülakatta hemen anlaşılır) iyi yönlendirilirse, başarılı bir çalışana dönmeye en yakın aday değil mi? Yalın, ham, öğrenmeye açık, son derece mütevazi koşullara razı etkin bir kaynaktır. Tıpkı, nefis bir böreğe dönüştürülmek üzere yoğrulmaya hazır hamur gibi…
Başarılı ve staj dönemini dolu dolu gerçekleştiren gençler, asiste ettikleri yöneticilere hem somut katkı veriyor hem de onların farklı bir neslin beklenti ve yaklaşımlarını algılamasına yardımcı oluyor. Güncellenmek, hatta geleceği yönetmek için daha da ötesini görme becerisi liderler ve yöneticilerde en aranan yetkinliklerden biri. Stajyerler, aslında bu açıdan da pek çok bilgiyi kuruma farkında olmadan sunuyor. İyi yapılandırılmış bir stajyerlik programından taze enerji, yeni bakış açısı, gelecek nesillerin hem çalışan, hem potansiyel müşteri olarak beklentisi, yaratıcı fikirleri, ekonomik iş gücü olması, yetenek ihtiyacını giderme potansiyelleri gibi onlarca fayda sağlamak mümkün.
Bir de staja kapalı olmayıp stajyer çalıştıran, ama bunu neredeyse “dostlar alışverişte görsün” mantığında uygulayanlar veya iyi organize edemeyenler var. Ya da tesadüfen, hatır gönül için yapıp bir arkadaş, akraba yakınını “gelsin bizde staj yapsın” diye staja davet edenler… Bu tip yaklaşımlar da çok yanlış ve hem stajyere, hem kurumda çalışanlara haksızlık; verimsiz kaynak kullanımı. Böyle ortamlar, gençleri staj yapmaya, iş yaşamına özendirmiyor, aksine potansiyel çalışma hayatıyla ilgili beklentilerini çok olumsuz etkiliyor. Bazı staj ortamları, onları bıktırıp kaçırıyor, korkutuyor, gevşetiyor. Pek çok genç staj döneminde, kurum çalışanlarının kendilerine zaman ayırmayı, bir şeyler öğretmeyi külfet saydığından, onlara güvenilmediğinden yakınıyor. Çok katı, çok gevşek, ilgisiz, aşağılayıcı, boş verilmiş vs tavırlar anlatılıyor. Staja başladıklarında ne yaptırılacağının dahi bilinmediğinden, düzensizlikten yakınıyorlar. Haksız da değiller. Bu örnekler hiç de küçümsenmeyecek kadar fazla. Gençlere iyi örnek olalım derim…
Bu işi ciddiye alan firmalar, “stajyerlik” sürecini de tıpkı normal işe alım süreçleri gibi yapılandırıyor; stajyerleri müstakbel çalışanları olarak görüp maksimumda yararlanıyor ve gençleri de yararlandırıyor. Gençlerin gerçekten deneyim kazanmasını sağlayıp, onlara koçluk yapıyorlar. Bu konudaki iletişimi de tıpkı normal eleman istihdamı gibi kaliteli sürdürüyorlar. Hem kendilerinin, hem gençlerin kazanması için akılcı kaynak kullanıyorlar. Bu gençlerin ilerde onların yıldız elemanı veya kurumlarına olumlu bakan potansiyel müşterisi olacağını biliyorlar.
Gençlerin stajyerlik dönemine önem vermesi kadar, iş yerlerinin ve firma çalışanlarının da bu konuya hak ettiği ciddiyetle yaklaşmasını, olanaklar yaratmasını, yeni nesillere örnek olmalarını diliyorum
This Post Has 0 Comments